 |
| Yoğurtçu Parkı Forum 2013 |
Bir ülke var!
Bir söylenenin öbür gün yalanlandığı, doğrunun ne olduğuna kimin söylediğine göre değiştiği, suçlunun kim olduğuna fiile göre değil faile göre belirlendiği vb şeylerin olduğu bir ülke düşünün!
Bu ülke öyle bir ülke ki, her düşündüğünüzü her yerde söylememeniz gerekir. Aksi takdir de başınızın derde gireceği konusunda şüpheniz olmasın.
Kaldı ki kendi köşenize çekilseniz dahi her an başınız derde girebilir, bir sabah polis evinize gelebilir. Hiç bir şekilde bilginizin olmadığı bir suç iddiasıyla muhatap olabilirsiniz.
Bu noktadan sonra, hem suçsuz olduğunuzu ispat etmek durumunda kalıp hem de sizi karakolda/ceza evinde bekleyen zor şartlarda yaşamaya çalışmanız gerekmektedir. Zira "içeride" intihar etmeniz de pek mümkündür.
Hadi diyelim ki, bunlar başınıza gelmedi. Şanslı olduğunuzu düşünelim. Cidden bunları yaşamamak büyük bir şans olarak düşünebilirsiniz.
Sokakta, parkta, otobüste ve herhangi bir yerde azınlıkta kalacağınızı bilin. Bilin ki, bildiğiniz şeylerin yanlış olduğunu söyleyen ve sesi sizden daha çok çıkan bir kitle ile karşı karşıya kaldığınızda ne diyor bunlar lan demeyin!
Ne anlatırsanız anlatın zaten sizi de dinlemeyeceklerdir. Siz siyasetten bağımsız teoriler ileri sürdükçe onlar size yaşadığı olaylar üzerinden cevap vereceklerdir. Sanki bir bataklığın içerisine düşmüşcesine her saniye tüm vücudunuz yok olacak! Belki de hazmedemeyip aynı tonla karşılık vermeye kalkacaksınız ama bu sakın yapmayın! Hem dayak yer hem de suçlu ilan edilebilirsiniz. Öyle hukuka falan da güvenmeyin. Ne bir sonuç çıkar, ne de haklılığınız. Tam aksine bir anda sanık olarak yakalanıverirsiniz. Aleyhinizde bir çok gerçeğe aykırı beyan veren tanıklar dahi çıkabilir. (Bizzat Yaşanmıştır.)
Hele ki "doğru" diye söylenen sözün ne teorik ne de fiili duruma göre bir anlamı yoktur.. Tamamen şartlara göre değişir. Bu yüzden size dün doğru diye söylenen başka bir gün de yanlış diye dayatılabilirler. Sakın tutarsızlıklarını yüzlerine vurmayın! Zahmet etmeyin anlamında söylüyorum. Duyacağınız cevap üç aşağı beş yukarı bellidir. "Kandırıldık" demeleri yeterlidir. Bu sihirli sözcük tüm aldatılan kalplerin kapısını bir anda açabilir. Ama siz kullanmayın. Siz kullanınca işe yaramayacaktır.
Ne ülke ama değil mi? Bunca şeye rağmen yine de yaşama devam edenler var! Belki değiştirmeye umutları var kim bilir!
0 yorum: